2024 Nobel Tıp Ödülü kazananları belli oldu

Ambros ve Ruvkun’un araştırmaları, genlerin, yaşamın talimat kılavuzunu içeren yapılar olarak, insan vücudunda farklı hücre türlerine nasıl dönüşebileceğini anlamamıza yardımcı oldu. Nobel Komitesi, bu keşfin “hücrelerin nasıl çalıştığını anlamak için temel bir önem taşıdığını” belirtti. MikroRNA’nın rolü, hücrelerin hangi proteinleri üreteceğini kontrol etmelerinde yatan mekanizmaları içermektedir. Bu moleküllerin, yaşamın evrimi boyunca yüz milyonlarca yıl boyunca işlevini sürdürdüğü ve çeşitli organizmaların karmaşıklaşmasına yardımcı olduğu ifade edilmektedir.

Love Dalén, Stockholm Üniversitesi’nde evrimsel genomik profesörü olarak, bu buluşun “tüm biyoloji ve tıp alanlarını etkilediğini” söyleyerek, “Keşif, temel bir önem taşıyor ve organizmaların gelişimini anlamak için hayati bir rol oynuyor,” dedi.

MİKRORNA’NIN HÜCRE FONKSİYONLARINA ETKİSİ

MikroRNA’nın işlevi, gen düzenlemesinin sağlanmasıdır. Her hücre, kromozomlarındaki genetik bilgiyi kullanarak sadece o hücre tipine özgü talimatları seçebilir. Nobel Komitesi, bu mekanizmanın sağlıklı hücrelerin işleyişi için kritik olduğunu vurguladı. Gen düzenlemesi bozulduğunda, kanser ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Thomas Perlmann, Nobel Assembly Genel Sekreteri, “MikroRNA’lar kanserle çok yakından ilişkilidir. MikroRNA’ları taklit etmek veya engellemek suretiyle tedavi yöntemleri geliştirmek üzerine devam eden araştırmalar var,” dedi.

KÜÇÜK BİR SOLUCANDAN BÜYÜK KEŞİFLERE

Ambros ve Ruvkun, araştırmalarına 1 milimetre uzunluğunda bir solucan olan C. elegans’ın genetik yapısını inceleyerek başladılar. Küçük boyutuna rağmen, bu solucan birçok özel hücre tipine sahiptir ve bu, çok hücreli organizmalardaki dokuların nasıl geliştiğini incelemek için önemli bir model oluşturmaktadır.

Victor Ambros’un 1993’te keşfettiği ilk mikroRNA’nın, o dönemlerde sadece küçük bir solucana özgü olduğu düşünülüyordu ve bu durum, bilim camiasında büyük bir yankı uyandırmamıştı. Ancak Ruvkun, başka bir mikroRNA keşfettiğinde, bu molekülün hayvanlar aleminde yaygın olarak bulunduğu anlaşıldı ve bu alandaki çalışmalar büyük bir ivme kazandı.

MİKRORNA VE EVRENSEL GENETİK YAPI

Nobel ödülüne layık görülen Ambros ve Ruvkun’un çalışmaları, mikroRNA’nın potansiyel tanı ve tedavi fırsatlarını sunabileceğini ortaya koydu. David Pendlebury, Clarivate Bilimsel Bilgi Enstitüsü’nde araştırma analizi bölümünün başı olarak, mikroRNA profillemesinin kanser tedavisinde ve diğer hastalıkların yönetiminde kullanılabileceğini belirtti.

Joshua Rosenthal, Chicago Üniversitesi’nde deniz biyolojisi laboratuvarında kıdemli bilim insanı olarak, mikroRNA’nın, çeşitli organizmaların benzer gen sayısına sahip olmasına rağmen karmaşıklığın nasıl oluşturulduğunu anlamamıza yardımcı olduğunu ifade etti. “MikroRNA’lar, genlerin içindeki bilgiyi düzenleyen anahtar bileşenlerdir,” dedi.

Geçen yılki Nobel Tıp Ödülü, Covid-19’un yayılmasını önlemek için kritik bir araç olan mRNA aşıları üzerindeki çalışmaları nedeniyle Katalin Karikó ve Drew Weissman’a verilmişti. 2024 Nobel Tıp Ödülü’nün nakit ödülü ise 11 milyon İsveç kronu (1 milyon dolar) olarak belirlendi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir